Bir yıl önce, 6 Şubat sabahı meydana gelen felaketi, sen yaşadın!
Korkusu, endişesi ve çaresizliği iliklerine kadar işlediyse,
Sonrasında yağmurda, soğuk havada, yalnızlık ve kimsesizlik hissi seni esir aldıysa,
Bugün birilerinin çıkıp, sana depremi ve yaşattığı cehennemi anlatmaya kalkışması, en hafif tabirle büyük bir işgüzarlık olur!
Teselli olur mu bilmem, amma bak, sana ve yaşadıklarına içtenlikle üzülen de var!
Bugün felaketin yıldönümü olan 6 Şubat. Bu sabah doğan güneş soluk! Gerçek yüzününden eser yok! Üzüntü ve mahcubiyetten olsa gerek!
Kim, ne anlatırsa, anlatsın, kim olayı hangi ifadelerle dramatize etmeye çalışırsa, çalışsın; hiçbiri senin o felaket anında ve sonrasında yaşadıklarına karşılık gelmez, biliyorum!
Çünkü gerçek olan sensin ve bir de yaşadıkların!
“Unutturmayacağız” söylemi hamasettir! Sana asla gerçek teselli olamaz!
Ayrıca bilmelisin ki, senin kimseye minnet borcun yoktur! Onun için mahcubiyet yaşamana ve üzülmene de gerek yok!
Utanıp, mahcup olacaksa, bırak, zor anında sana el uzatmayanlar utansın!