Geçen hafta sonu CHP 38. Kurultayını gerçekleştirdi.
İki gün boyunca delegeler boş durmadı. İlk gün Genel Başkan seçimi için sandıklar kuruldu. İki turda sona eren seçimin galibi Özgür Özel oldu.
Kongre öncesi genel beklenti Kılıçdaroğlu’nun tekrar seçimi kazanacağı yönünde idi!
Ancak beklenenin aksine “değişimci aday” Özel ikinci turda “statükocu aday” Kılıçdaroğlu’na büyük fark atarak, Genel Başkan seçildi.
İlk turda her iki adayın birbirlerine yakın, fakat seçilmek için yeterli oy alamaması, Kurultayı izleyen herkesi şaşırttı! Delegeler oy kullanma tercihleri ile sanki eski Genel Başkan Kılıçdaroğlu’na “yeter, ikinci tura katılma, kendi isteğinle çekil’ mesajını vermek istediler!
Kılıçdaroğlu da verilen mesajı almış gibi davranarak, adaylıktan çekilmeye çalıştı! Fakat onu yönlendiren danışmanları, kendisine “çekilme, ikinci tura da katılmalısın” önerisinde bulundular!
Anlatılanlar; seçim bitiminde, gelişmeleri baştan sona izleyen basın mensuplarının yorum ve değerlendirmelerinden yapılan çıkarımdır.
Bana göre, ana muhalefet partisi lideri seçilen Özel’in işi şimdi daha da zorlaştı!
“Neden?” derseniz; nedeni son genel seçimlerde, gerek aday olan anan muhalefet partisi genel başkanı Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmesi, gerekse partinin TBMM’de salt çoğunluk için yeterli sayıda milletvekilliği alamaması; kısaca seçim yenilgisi, başta CHP olmak üzere ittifak üyesi tüm muhalif partilerde deprem etkisi yapmıştı!
Henüz seçim yenilgisi için ortaya çıkan huzursuzluklar yatışmadan, CHP’de “değişimci” şemsiyesi altında toplananlar, kongrede seçimi kazanarak, genel başkanı değiştirdiler!
Şimdi ise, değişimcilerde dahil CHP’de herkesin beklentisi, genel seçimde kaybedilenler artık telafi edilemeyeceğine göre, yerelde ülke genelinde büyük bir başarının elde edilmesi!
Bir diğer husus, Kılıçdaroğlu’nu “statükocu” olmakla suçlayan değişimci kesimin, yeni genel Başkan Özel’den “değişime” dair beklentileri!
Yeni genel Başkan Özel hangi yenilikleri yaparsa, değişimci olduğunu, kendisini seçenleri ikna etmeye yetecek?
Şayet değişim kadrolarla sınırlı olacaksa, parti politikalarında dişe dokunur değişiklikler yapılmayacaksa, o zaman eski ile yenilerin arasındaki fark sadece isimlerin değişimi mi olacak?
Tüm bunların ve partide birikerek, kangrene dönüşmüş diğer sorunların çözümü, yeni genel Başkan Özel’i beklemekte!
İşte bundan dolayı diyorum ki “yeni Genel Başkan Özel’in işi zordan da öte, çok daha zor!”
Her şeye rağmen yeni genel başkana şans tanıyarak, makul sürede ne yapacağını bekleyerek, görmek lazım!
Dileğimiz, Genel Başkanlık koltuğuna oturacak olan yeni lider Özel’in tüm beklentileri karşılayacak atılımları gerçekleştirmesi.
Yoksa, bu gidişle ileride muhalefet/ana muhalefet diye birşey kalmayacak ve değişimciler dahil herkesin hayalleri suya düşecek!