Yüzbinlerce can kaybı ve yıkım yaşadığımız doğal afetin suçlusu varmı?
Depremler, yer kabuğunda meydana gelen tektonik hareketler sonucunda ortaya çıkar. Bu hareketler, levhaların yer kabuğunda sürekli hareket etmesiyle oluşan enerjinin aniden salınması sonucu meydana gelir. Bu süreç doğal bir olaydır ve insanların kontrolü dışındadır.
Yıkım ve ölümler genellikle yapıların veya altyapının depreme dayanıklı olmaması veya yapısal düzenlemelerin yetersiz olması gibi insan faktörleriyle ilişkilendirilebilir. Yani, depremleri kontrol edemeyiz, ancak yapıların ve altyapının güçlendirilmesi, depreme dayanıklı hale getirilmesi ve yerel düzenlemelerin uygun şekilde yapılması gibi önlemler alarak depremlerin etkilerini minimize etmek mümkündür.
Ancak,bu önlemler ve kontroller düzgün ve yeterli bir şekilde yapılmadı.Şehrin zemin etidü ve zemin yük kapasitesi doğru bir şekilde hesaplanmadı ,sonuçlar ortada.
Yapı denetim görevini üstlenen firmaların kontrolleri yeterlimi? Inşaat yapım görevini üstlenen mütahitin bilgi ve tecrübesi yeterli mi?Görevlerini layıklığı ile yaptılar mı?Bir yapının yapılması için kontrol sistemin en tepesindeki yetkililer yeterlilermi?. Adıyamanlılar bir işi yaparken hatır gönül ahbap ilişkilerini bina yapımlarında ortaya koydularmı? Bu deprem afetin meydana getirdiği yıkım ve ölümler beraberinde çok soru işaretide getirdi.
Depremlerde yıkıma ve ölümlere neden olan faktörler arasında plansız ve kontrolsüz yapılaşma, yapı malzemelerinin kalitesizliği, yapıların depreme dayanıklı tasarlanmaması, riskli alanlarda yapı inşa edilmesi. Bir yapıyı inşaa ederken fazla para kazanma hırsı ucuz malzeme ve işçiliğe kaçış yapının sağlamlık ve dayanıklığına gölge düşürüyor. Ülkemizde çoğu şeyde olduğu gibi mütahitlikte de becerisi olmayanlar bu görevi üstlenmiş. Hiç bir eğitim almadan yapı inşasına başlanmış.
Seçimler uğruna kaçak katlara izin verilmesi imar barışı( Gecekondu ve imar mevzuatına göre yapılmayan ve inşa edilmeyen yapıların mülkiyet ve uygulanma sorunlarını düzenleyen kanuna imar affı ya da imar barışı adı verilir.) diye bir kanun var olması,denetim mekanizmasının yeterli olmaması büyük yıkımlara ve ölümlere sebep teşkil etti.
Deprem, sadece bina yıkmakla sevdiklerimizi enkazlar altında bırakarmakla yetinmedi. Ne kadar insan olduğumuzuda ortaya çıkartı. Büyük insanlık dramında bazı insanların gerçek yüzlerinide ortaya çıkartı. Daha insanlıktan nasibimizi almadığımızı bir daha ortaya koydu. Çaresizliğimizi afet sonrası yetersiz olduğumuzu bize gösterdi.
Deprem sonrası sevdiklerimizin daha acısını yaşarken bir anda daha büyük sorunlar karşımıza çıktı. Birbirimize destek olacağımıza bir anda düşman olduk. Daire ve iş yeri sahipleri kira ücretlerini adetta uçurdular. Zaten gidecek fazla bir yer olmadığı için kabul ettik. Insanlar iyilik ve hayır yarışındayken biz afeti yaşayanlar daha fazla birbirimizi ezmeye kalktık. Deprem yardımları dahi adaletli, eşit dağıtamadık. Herkes eş dost akrabasına ihtiyaçı olsun veya olmasın kendinden olanlara yardımları verdiler. FBI ( federal soruşturma bürosu)dan daha fazla yetkiye sahip olduğunu sanan bazı muhtarların nasıl adeletli yardımları dağıttığına şahit olduk...