Asr-ı saadet dönemini incelediğimizde, görüyoruz ki; Peygamberimiz Hz. Muhammed, kendi zamanında yaşayan engelli sahabelere pozitif ayırımcılık yapmıştır.
Onlarla şakalaşmış, şefkat göstermiş, korumuş, kollamış ve üst düzeyde görevlendirerek hayatın içinde tutmaya çalışmıştır. Bu davranış ve bu bakış açısı şana değer.
Birazcık araştırıp bu engelli sahabelerin neler yaptığını ve onlara ne görevler verildiğine baktık:
Hz. Abdullah hem müezzin, hem de yöneticilik yapmıştır. Bacanağı Hz. Muaz bin Cebel bizzat Peygamberimiz S.A.V tarafından Yemen Valisi olarak görevlendirmiştir.
Bazı kusurlarından dolayı toplum içine çıkmayıp çölde yaşayan Sahabi Zahir, çölde ot toplamış, Peygamber efendimize getirmiş, pazarda beraber satmışlardır. O’na yardımcı olması mükemmel bir hareket.
Hz. Peygamber efendimiz; “Zahir, bizim çölümüz, biz de onun şehriyiz” diyerek, iltifatlarda bulunmuştur.
Kısa boyu, ince bacaklarıyla dikkat çeken Hz Abdullah bin Mesud, Kâbe’ye gidip Kuran okumakla büyük cesaret örneği göstermiş, herkes tarafından takdir görmüştür.
Nesibe Hanım, ama (görme özürlü) olan Abdullah bin Ümmi Maktüm, Saad ebu Vakas, Cabir bin Abdullah gibi daha birçok isim yazmamız mümkündür.
Allah rahmet eylesin, Fahri kâinat efendimizin engellilere bakışı mükemmel derecede olduğu bilinmektedir. Umarız bizlere de örnek olur.
Bu düşünceyle toplum olarak, engellilere daha iyi ve güzel bir yaklaşım sergilemeli, onlara peygamberimiz S.A.Vgibi bakmalı, saygı ve sevgimizi eksik etmemeliyiz.
Saygılarımla Allah‘a emanet…
Murat GÜRBÜZ