Sıcaklar artmaya başladı.
Toza belenmiş cehennem gibi bir yaz mevsimi bizi bekliyor.
Böcekler, sinekler çıkacak, su birikintileri sivrisinek besleyecek, ekinler sararacak, anız yangınları başlayacak, gökyüzünü duman bulutu kaplayacak…
Kuşlar gölgeliklere sinecek, yılanlar kış uykusundan uyanıp açlıklarını gidermek için kuşlara, farelere, kurbağalara saldıracak.
Doğanın bir dengesi var elbette.
Doğanın dengesini bozan insanoğludur, maalesef!
Yoğun taşıt trafiğine ilave motosikletler sahaya indiler.
Motosiklet sürücülerinin çoğu kask takmıyor. Sürat yapmayı, makas atmayı bir ayrıcalık, bir kabiliyet sanıp “hava atanlar da” az değil.
Yaz mevsimi yaklaştıkça, yaşadıkları kazalar nedeniyle acil yoğun bakım motosiklet sürücüleriyle doluyor.
Bi de şahsen gözlediğim bir durum var; deprem sonrası trafiğe çıkan insanlarda hız limitlerini aşma ve tahammülsüzlük peyda olmuş; direksiyona çıkan freni unutuyor ve önünde seyreden aracı da sollama duygusu baskın hale geliyor.
Deprem her şeyimizi, sağlığımızı, ekonomimizi, psikolojimizi, havamızı, suyumuzu olumsuz etkiledi.
Birçok insan ne yaptığını bilmiyor.
Güneşli, aydınlık, huzurlu günleri ve eskileri çok özlüyoruz.