Adeta bir genel seçim ve başkanlık seçimi havasında geçen 31 Mart 2024 yerel seçimleri, Ülkemizin Erdoğan sonrası dönemin tartışmalarının hız kazandığı, Cumhuriyet tarihinin en kritik kilometre taşlarından birisi olmaya şimdiden aday oldu.
Belediye başkanları, yerel yönetimlerin başında bulunan ve halkın ihtiyaçlarına göre hizmet veren en önemli kişilerden birisidir. Bu vesileyle seçilen tüm belediye başkanlarımızı tebrik ediyorum. İnanıyorum ki her biri üzerlerindeki sorumluluk bilinciyle ve hizmetleriyle milletimizin gönlünde taht kuracaklardır.
Demokrasinin birinci altın kuralı da, seçilmiş başkanın ve yönetiminin hesap vermesi ve şeffaf olmalarıdır. Bu yüzden sandıktan çıkan herkes dönemi içinde mutlaka hesap da vermelidir. Bunu yapmak tabii ki cesaret ve demokrasi işidir.
Seçimler sonrası başkanlık koltuğunda oturmaya devam eden veya yeni seçilen belediye başkanlarımıza bundan sonrası için, bilinen ama altının defaatle çizilmesi gereken konularda deneyimlerimden, okuduğum makalelerden, köşe yazılarından, kanaat önderleri ve siyasetçilerle yaptığım sohbetlerden edindiğim naçizane bazı tavsiyeleri 2 bölüm halinde siz değerli belediye başkanlarımla, meclis üyelerimle ve okuyucularımla paylaşmak istiyorum.
Şunu özellikle dikkate almak gerekmektedir ki nüfusun artık çoğunluğunu oluşturan kitle; yol, su, temizlik, ulaşım, yeşil alan, sosyal, kültürel, sportif, meslekî ve teknik eğitim hizmetlerini artık kanıksamıştır ve bunları belediyenin zaten sunmak mecburiyetinde olduğu hizmetler olarak görmektedir.
1- Özellikle asrın depremi sonrası Şehrini 21.Yüzyıla uygun şehirlere dönüştürmek isteyen belediye başkanlarımız öncelikle kendi şehirlerine, ilçelerine veya beldelerinin nüfus ve diğer özelliklerine benzeyen ülkemizde veya dünya da başarılı belediyecilik gösteren 2 veya 3 şehir belirleyerek caddelerini, sokaklarını, meydanlarını, imar uygulamalarını, parklarını, kültür ve sanat etkinlik alanlarını vb. yerlerini 1 kaç hafta gezip dolaşmalarını ve yöneticilerle istişareler ve işbirliği yapmalarıdır.
Bu şehirleri en doğru şekilde belirlemek için de Şehir Plancıları Odalarından, Kültür Turizm Bakanlığı’ndan, TÜRSAB’dan, Belediyeler Birliği’nden, akademisyenlerden, gazetecilerden, gezginlerden vb destek almalıdırlar. Ve burada tek şart kendi yönetecekleri şehirlere benzer şehirleri gezmeleridir.
2- Belediyelerimiz sadece merkezi hükümet ile ilişkilerini değil küresel sistemle bağlantılarını da önemli öncelikleri arasına dâhil ederek şehirlerarasındaki diyalog, ortaklık ve işbirliklerinin bazen devletlerarası ilişkilerden daha verimli etkin ve kazançlı olduğuna inanarak Kardeş Şehirler uygulamasını hayata geçirmelidirler.
3-Sağlıksız, kontrolsüz ve denetimsizi bir şeklindeki betonlaşmanın önüne geçecek, ekolojik dengeyi koruyacak, depreme dirençli yaşam alanları, sosyal ve kültürel alanları ve parklarıyla yatırımcıların, işçilerin, emeklilerin, gençlerin, ev hanımlarının, iş insanlarının, esnafların, arazi sahiplerinin, çiftçilerin ve yaşamak için şehrimizi seçenlerin hayatına yeni ne gibi değişiklikler ve farklılıklarla Şehir Markasını nasıl geliştireceğinizi, halkın yaşam kalitesini ve güvenliğini nasıl arttıracağınızı ve şehrimizi mevcut konumundan daha ileriye hangi adımlarla taşıyacağınız projeleri ve programları net bir şekilde açıklanmalıdır.
4-Dürüstlük, şeffaflık, hesap verilebilirlik, baskıya boyun eğmeme, tasarruflu olmak gibi erdemler son derece önemli ama tek başlarına belediye başkanı olmak için yeterli değil. Proje geliştirme, sonuçlandırma, süratli karar alma, bürokrasiye boğulmadan ama kentin bütününü, özgünlüğünü ve kolektif yararını zedelemeden iş gerçekleştirme becerinizi de ortaya dokun. Sizde yoksa bu becerilere sahip olanlardan oluşan sağlam bir ekip kurmakta ve icraatta onları da vitrine çıkartmakta gecikmemelidir. Yönetimi devralmadan önce yapacaklarınızı vaat ettiklerinizi web sitesine, belediye binasının girişine koymayı, vaatlerin hangisinde ne aşamada olduğunun takip edilmesi uygulamasını zaman kaybetmeden hayata geçirmelisiniz.
5- ilimizin tamamında uygulanmak üzere, eğitim, kültür-sanat, sağlık, spor, sosyal hizmetler, kent estetiği, trafik, itfaiye, arama-kurtarma, çevre ve sokak hayvanları gibi alanlarda gönüllülerin de yer alacağı Şehir Gönüllüsü projesini hayata geçirilmelidir.
6- Şehirlerimize kimlik kazandıracak, aidiyet ve dayanışma duygusunu güçlendirmek ve şehrimizi hem ülkemizde hem de Dünya’nın her yerinde hatırlatacak kuvvetli bir simgesi olacak en az yarım düzine esaslı mimarı veya anıtsal simge projeleri hazırlatın.
Belediye başkanlarımıza yönelik naçizane tavsiyelerimize yarın kaldığımız yerden devam edeceğiz…