TÜRK siyasetinin yakın tarihine baktığımızda karşımıza çıkan gerçeklerden birisi de yerel seçimler Türkiye’de her zaman bir genel seçim havasında geçmektedir. Yerel seçimler geleceğe dair birçok bakımdan da ayrıca sınav niteliği taşıyor. Öncelikle 2024 yerel seçimleri 2028 seçimleri için de bir sınav olacaktır.
Bu sebepledir ki önümüzdeki günlerde daha çok siyaseti ve adayları konuşacağız.
Yerel seçimlerin basit bir seçim olmadığını en içten duyarlılıkla hisseden bir şehir olan ACIYAMAN’ da yaşıyoruz.
Adıyaman uzun yıllardan beri il olmasına ve yaşanan 6 Şubat depremi sonrası ki öncesinde de var olan hala alt yapı dâhil birçok sorununu çözememiş, sosyal ve kültürel yönden gelişimini tamamlayamamış biriken sorunları olan bir şehir. Seçimler yaklaştıkça panik halinde ve plansız bir şekilde yapılan çalışmalar da aslında hizmetten ziyade seçmene bir nevi ihanettir.
Yerel seçimler bir İlin, ilçenin veya beldenin sadece bir partiye veya adaya oy vererek Belediye Başkanını seçme seçimi değildir. Şehrimiz adına nasıl bir gelecek istiyoruz, nasıl bir şehirde yaşamak istiyoruz diye düşünülmesi gereken sorulara da cevap vereceğimiz, demokrasinin bize vermiş olduğu yetkiyle demokratik bir katılım imkânının sağlandığı zamanlardır.
Bizler de yapacağımız seçimle belediyeden ekonomiyi düzeltmesini beklemeyeceğiz ama şehrin imarından, kültürüne, temizliğinden, birçok projenin denetimin yetkisine ve huzuruna kadar kısacası bulunduğu bölgenin geleceğinin şekilleneceği kararların alındığı bir kurumun başkanını, yönetim kademesini, Belediye ve İl Genel Meclis üyelerini seçeceğiz.
Yerel seçimler tabanda heyecan uyandıracak güçlü profile sahip seçimi kazanma - kaybetme riski ile şölen ve tatlı bir rekabet ortamında gerçekleşmesini sağlayacak adaylar ve partiler arasında olması gerekirken Adıyaman halkı seçimlere şuana kadar açıklanan Ak Parti adayı Sayın Ziya Polat ile mi gidiyor sorusuna yanıt arıyor.
İktidar seçimi kazanmak için neredeyse her şeyi yaparken ve seçmeni ikna etmeye çalışırken, muhalefet partilerinin aday çıkarma noktasındaki sessizlikleri veya yeterince güçlü ses çıkaramamalarının sebebi kendilerince var olan kaybetme duygusunun yerleşmesi mi? Yoksa var olan sorunların çözülmesi konusu başta olmak üzere insanların hayatlarına dokunacak uygulama ve projelerinin olmaması mıdır?
Şuana kadar da açıklanan Ak Parti adayından başka da bir aday yok. Gerçekten rakipsiz görünüyor. Muhalefet içerisinde bulunan veya önerilen isimlerin çoğunluğu nedense ben Belediye Başkan adayı değilim diyor. Neden korkuyorlar? Niye cesaret gösteremiyorlar? Bilemiyorum.
Açıkça ifade etmek gerekir ki, bu bir sorundur. Ve Adıyaman halkı için de bir nevi umutsuzluktur ve ihanettir. Çünkü yukarıda da bahsettiğim gibi sadece başkanı değil ilimiz için farklı seslerin, farklı fikir ve görüşlerin olması gereken belediye ve il genel meclis üyelerini de seçeceğimiz bir süreçtir.
Oy verirken ve tercih yaparken de kendi menfaatimiz için değil hepimizin menfaati diye düşünülerek hareket edilmelidir.
Diliyorum ki 31 Mart seçimlerinde partilerin ve adayların projeleri ile yarıştığı ve seçmenin de tercihini beğendiği projelerden ve adaylardan yana kullandığı bir seçim olur.