Madem siyaset hizmet için yapılacak/yapılıyor, neden siyasi arenada yer kapmak uğruna bu kadar kavga-gürültü var?
Amaç karşılıksız halka hizmet olsaydı, “siyaset yapma” adına orta yerde böylesi entrikalara (davranışlara) gerek duyulur muydu?
Dahası siz, siyasete atılırken elindeki varını yoğunu, seçilmek için etrafa saçanların, bu fedakarlığı halk için yaptıklarına inanlardan mısınız?
Amaç bu olsaydı, siyasete atılmadan da, bu fedakarlığın yapılması mümkün değil mi?
Yoksa bu uyanıklar, idealleri uğruna mı böyle davranıyorlar? Öyle olsaydı, neden çoğu siyasiler, günübirlik gömlek değiştirir gibi, parti veya siyası çizgi değiştiriyorlar?
Dünyada bizim siyasilerle benzer davranışları gösteren örnekler var mı? Varsa böylesi ülkelerin “sosyal, siyasal ve ekonomik” durumlarına bir göz atın, bakın bakalım bizimle benzer yada farklılıkları nelerdir?
Bütün bu soruların gerçek cevaplarını bulduktan sonra, sonucu bize bir fikir vermeye yetmiyorsa, bulunduğumuz yerde, böylesi “oldu-bittiler” için şikayet etme hakkını nerden buluyoruz?
Yoksa siyasette görülen bu hastalığın kaynağı, bizlerin basit hesaplar uğruna feda ettiğimiz etik değerlerin
yoksunluğundan oluşan gayri ahlaki bataklık mı?
Konu üzerine “Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir!” sözünü hatırlatarak, yazıyı sonlandırmak, bu durum için belki de en makul olandır!
Yoksa, “yoksaların” sonu gelmez!